Skip to main content
European Commission logo
English English
CORDIS - EU research results
CORDIS
CORDIS Web 30th anniversary CORDIS Web 30th anniversary

Crop diversification and low-input farming across Europe: from practitioners engagement and ecosystems services to increased revenues and chain organisation

Article Category

Article available in the following languages:

Çeşitlilik eken, sürdürülebilirlik biçer: Avrupa’da neden daha fazla “çeşitlilik çiftçisine” ihtiyaç var?

Ekim sistemlerini çeşitlendirmek ve kaynak kullanımını iyileştirmek, çiftçilerin çevresel taahhütleri yerine getirirken nasıl kar elde edebilecekleri ikilemini çözüme kavuşturmalarına yardımcı olabilir.

AB’de bulunan pek çok çiftçi bir yol ayrımına gelmiş durumda: sürdürülebilir olmayan üretim modellerinden kaynaklanan çevresel tehditler ve gelir kayıpları, çiftçileri ekim sistemlerini yeniden gözden geçirmeye zorluyor. AB destekli Diverfarming (Crop diversification and low-input farming across Europe: from practitioners engagement and ecosystems services to increased revenues and chain organisation) projesi, çiftçilere daha üretken ve kaynak açısından daha verimli uygulamaları gerçekleştirebilmeleri için ihtiyaç duydukları verileri, araçları ve desteği sağlıyor. Bunların başında, agroekolojinin temel noktalarından biri olan mahsul çeşitlendirmesi geliyor. Diverfarming proje koordinatörü ve İspanya’da Cartagena Teknik Üniversitesi bünyesinde toprak bilimi araştırmacısı olarak görev yapan Raúl Zornoza Belmonte, “Yoğun makineleşmeye dayalı tarımın yanı sıra dış girdilerin ve monokültürlerin aşırı kullanımı, toprağın bozulmasına, biyolojik çeşitliliğin azalmasına ve Avrupalı çiftçiler için ekonomik risklerin artmasına yol açtı. Mahsul çeşitlendirmesi ve kaynakların daha iyi kullanılması, daha sürdürülebilir alternatifler sağlıyor.” diye belirtiyor. Çeşitlendirme, çiftçiler ve kırsal çevreler için pek çok somut fayda sağlayabilir. Pestisit, gübre ve ağır makine kullanımını azaltırken, bir yandan da toprak erozyonunu önleyebilir, toprak verimliliğini artırabilir ve toprak karbon bağlama düzeyini iyileştirebilir. Daha fazla çeşitlilik, yalnızca ekonomik anlamda değil, aynı zamanda iklim değişikliği karşısında da üretkenliği artırma ve tarım sistemlerinin direncini iyileştirme potansiyeline sahiptir. Bu unsurlar bir araya geldiğinde, iklim değişikliğini yavaşlatmaya, biyolojik çeşitliliği artırmaya ve aynı zamanda ekosistem hizmetlerinin tarımdan alınmasını sağlamaya yardımcı olurken, kârlılığın artmasına da katkıda bulunabilir.

Kişiye özel çözümler

Proje ekibi tarafından yapılan araştırma, bu avantajları etkili bir şekilde hayata geçirebilmek için değişikliklerin tarımsal değer zincirleri genelinde uygulanması ve her bölgenin kendine has özelliklerine göre uyarlanması gerektiğini ortaya koyuyor. Agroekolojinin bir başka önemli ilkesi de bu durum özgüllüğüdür. Bunlar arasında iklim ve toprak koşulları, sosyoekonomik ve kültürel faktörler ile teknik kısıtlamalar yer alıyor. Projede, Kuzey ve Güney Akdeniz ile Kıta, Panunya, Kıtaaltı ve Orta Atlantik olmak üzere altı farklı Avrupa bölgesinin kendine has özelliklerine yoğunlaşılıyor. Diverfarming doğrultusunda, şu anda her bölge için özel olarak hazırlanmış düşük girdili tarım uygulamalarının kullanıldığı çeşitlendirilmiş ekim sistemleriyle bağlantılı fiili faydalar, uygulama kısıtlamaları, engeller ve dezavantajlar değerlendiriliyor. Proje kapsamında doğrudan bu bölgelerdeki çiftçilerle işbirliği yapılıyor. Zornoza Belmonte, “Avrupa tarımında bir paradigma değişiminin geliştirilmesi sürecine çiftçileri ve yerel paydaşları dâhil etmek ve aynı zamanda sahip oldukları yerel bilgileri de kullanabilmek amacıyla, ortaklaşa oluşturma, ortaklaşa öğrenim ve ortaklaşa inovasyon açısından bir çeşitlilik çiftçileri ağı kurduk.” diye ekliyor. Agroekolojinin ve dolayısıyla Diverfarming çalışmalarının merkezinde inovasyon yer alıyor. Ekip, toprağın işlenmesini iyileştirecek, işçilik maliyetlerini, yakıt tüketimini ve sera gazı emisyonlarını düşürecek, toprak erozyonunu azaltacak ve koruyucu bitki yönetimini kolaylaştıracak bir makine prototipi tasarlamıştır. Bu prototip şu anda geliştirme sürecinin son aşamalarında olup, 2021 yılının Aralık ayında piyasaya sürülmesi planlanıyor.

Bilinçli kararlar

Ekip aynı zamanda, çiftçilerin kendi koşullarına en uygun sürdürülebilir uygulamaları ve çeşitlendirilmiş ekim sistemini seçmelerine yardımcı olacak etkileşimli bir araç üzerinde çalışıyor. Zornoza Belmonte şu şekilde ifade ediyor: “Değer zincirinin tüm aşamalarını dikkate alarak, üretimi ve sürdürülebilirliği artırmak için farklı senaryolar kapsamında en uygun çeşitlendirilmiş ekim sistemlerini seçmek üzere yol gösterici nitelikte bir Avrupa karar destek aracı geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu aracın sahip olduğu çok dilli arayüz sayesinde, Avrupa çapında kolay bir erişim ve yaygın bir kullanım sağlanacaktır.” Araç, tarım işletmelerinin bilinçli seçimler yapmalarını sağlayan modeller oluşturmak amacıyla topraktan değer zinciri özelliklerine kadar her alanda veri toplayacaktır. Diverfarming doğrultusunda elde edilen diğer sonuçlar arasında, sürdürülebilir çeşitlendirilmiş ekim sistemlerine ilişkin yönergeler, bunların doğru uygulanmasına yönelik bir protokol ve bir araç kutusunun yanı sıra, ilgili politikaları destekleyecek bilimsel kanıtlar sağlayan resmi bir rapor da yer alacaktır. Diverfarming, projeden elde edilen sonuçları daha da ileriye taşımak üzere, bu konuyla ilgili bilgi paylaşımı yapmayı ve Avrupa genelinde mahsul çeşitlendirme araştırmalarının etkisini artırmayı amaçlayan European Crop Diversification Cluster - Avrupa Mahsul Çeşitlendirme Grubu bünyesine dâhil olmuştur.

Keywords

Diverfarming, çeşitlendirme, kaynaklar, ekim sistemleri, toprak, agroekoloji, verimlilik, makine, biyolojik çeşitlilik, değer zincirleri, karar desteği, araç

Discover other articles in the same domain of application